Özel Rölativite Teoriyi

1905 senesinde uzay, zaman ve maddelerin yapıları hakkında araştırmalar yürüten Einstein yeni bir ekip fikirler ortaya attı. Bu fikirlerini özel rölativite teoriyi ismi altında toplayarak, ışık süratine yakın süratte hareket eden maddelere neler olacağı hakkında açıklamalarda bulunmuştur. 1800 lü senelerin sonlarına yanaşırken, bilindik olunan uzay zaman kavramı ile alakalı bir ekip eforlukların olduğu sarihe çıkmıştır. […]
1905 senesinde uzay, zaman ve maddelerin yapıları hakkında araştırmalar yürüten Einstein yeni bir ekip fikirler ortaya attı. Bu fikirlerini özel rölativite teoriyi ismi altında toplayarak, ışık süratine yakın süratte hareket eden maddelere neler olacağı hakkında açıklamalarda bulunmuştur. 1800 lü senelerin sonlarına yanaşırken, bilindik olunan uzay zaman kavramı ile alakalı bir ekip eforlukların olduğu sarihe çıkmıştır. Özellikle Maxwell ve başka bir ekip bilim adamlarının yapmış olduğu araştırmalar sonucunda tabiatın ve ışığın özellikleri ile alakalı bildiklerimizin oldukça hudutlu olduğu ortaya kondu. Daha Önceki öğrenilen bir ekip bilgilerin yetersiz ve beceriksiz olduğu da ortaya çıktı. Öyle ki, Einstein ışık süratini sabit bir değer olarak formülize ederek muhtelif tertip etmelerde bulundu. Bunların yanında ananesel olan üç ebatlı uzay kavramına zamanı da dördüncü bir ebat olarak ilave ederek likeni hudutlarını genişletti. Bu anlamda, özel rölativitenin tam büyümeleri ışık süratini sabit değerde almanın ve dördüncü bir ebadın varlığının bir sonucu olarak ortaya konmuştur.
Özel görelilik teoriyi günümüzde bilim adamları ve astronomlar tarafında en çok ilgi duyulan mevzulardan biri olma kalitesindedir. Zira, dört ebatlı bir uzayda zaman tersine işliyormuş gibi idrak edilmektedir. Başka Bir Deyişle 20 ışık seneyi uzakta olan bir yıldızı araştırmak istediğimizde hakikatinde onun 20 sene evvelki halini araştırmış oluruz. Bu sebeple uzay analizlerinin zamandan bağımsız araştırılması pek manalı değildir.
Çekimin yer almadığı özel rölativite teoriyi uzayı ve zamanı düz olarak alır. Çekimin ilave edilmesi ile bükülmelerin yaşanması olasıdır. Çekim gücü ışığın uzay yörüngesinde olan hareketind sapmalara neden olacaktır.
Einstein genel rölativite teorisini ortaya atarken o zamanlar yeni bulunmuş olan tensör tahlilini kullanmıştır. Tensör ismi verilen büyüklükleri araştıran bir matematik dalıdır. Gauss, Riemann gibi matematikçiler çarpık uzayın yapısı hakkında aydınlatıcı yeni bir ekip tensörler buldular. Einstein alan eşitliklerini formülize ederken Ricci tensörünü kullandı. Çekim alanında bulunan uzay ve zamanın değişkenlerini formülize etmede ideal bir usuldü denebilir.